Neden daha fazla ya da daha uzun saatler çalışmak bir değişiklik yaratmıyor? Yeni müşterilerin peşinde koşmak neden bu kadar zaman ve enerji gerektiriyor? Üstüne rakipleriniz sizin bilmediğiniz bir “satış sırrı” biliyor gibi sonuçlar elde ediyor mu?

Yukarıda bahsettiklerim size tanıdık geliyorsa bir iyi bir de kötü haberim var!

Kötü haber şu: Evet. Başarılı insanlar sizin bilmediğiniz bir şeyleri biliyor.

İyi haber ise başarılı olmak ve istediğiniz sonuçları elde etmek için hepsini öğrenebileceğiniz bir eğitim programı var. Şu anda bu programı inceliyorsunuz!

İhtiyacınız olan tek şey işiniz için doğru bir sistem. Varlıklı insanların başarılı sonuçları elde ettikleri sistemi bilirseniz pratik bir şekilde para kazanır hale gelirsiniz. Yıllarca süren deneme yanılma süreçlerine son verebilirsiniz! Bu eğitimde kelimenin tam anlamıyla herkesin varlık yaratmak için kullanabileceği adım adım bir “kopyala ve yapıştır” sistemi mevcuttur.

Fakat öncesinde şunu anlamamız lazım…

Toplumuzda pazarlamanın kötü bir adı var.

Bizi manipüle etmeye ve duygularımızla oynamaya çalışan TV reklamlarından şikayet ediyoruz. Gözlerimizi sevimsiz reklam panolarından çeviriyoruz ve gereksiz epostaları çöpe atıyoruz. Bir tele pazarlamacıdan gelen çağrı günümüzü mahvetmeye yetecek kadar sinir bozucu olabiliyor.

Bir de üstüne bir işletmeyi yöneten insanlar için pazarlama ”gereksiz bir bölüm” olarak görülebiliyor.

Sonuçta var oldukları bilinmeyen ürünler kimse tarafından satın alınamaz. Gerçek şu ki pazarlamanın korkunç bir angarya olması gerekmiyor. Doğru yaklaşımı, doğru sistemi bulduğunuzda birden ürün ve hizmetlerinizi satmak çok kolaylaşır.

Potansiyel müşterileri kovalamak, tele-aramalara başvurmak, asla kesin sonuç getirmeyecek reklamlara başvurmak yerine yapabileceğiniz çok daha iyi bir şey var!

“PUSULA” ile hayalinizdeki müşterileri, bir mıknatıs gibi çekmek için kullanacağınız sistem hakkında bilgi edineceksiniz.

Günlerinizi bir sonraki maaş ödemesini kovalayarak geçirmek ya da bir sonraki satışınızın ne zaman geleceğini merak etmek yerine, zamanınızın çoğunu sevdiğiniz işi yapmaya ayırabilirsiniz.

Ancak haftada 100 saatinizi, pazarlama yerine, en mükemmel ürün ya da hizmet yaratmak için harcarsanız bu gerçekleşemez.

Ne yazık ki çoğu iş insanı çabalarının %20’ sinden daha azını pazarlama için harcıyor ve bu, çoğu işletmenin başarısız olmasının en yaygın sebeplerinden biri…

Pazarlama, şirketinizin kasasına giren gelirden sorumludur ve şirketinizin ayakta kalmasını sağlar.

Pazarlama olmadan müşteriniz olmaz, müşteriler olmazsa para olmaz ve paranız yoksa işiniz olmaz.

Peki, tabloyu tamamen tersine çevirip pazarlama becerilerinizi geliştirmeye gerçekten yatırım yaparsanız ve zamanınızın %80’ini pazarlamaya harcarsanız ne olur? Cebinize giren para katlandıkça hayatınız nasıl değişir?

Zamanınızın yalnızca %20’ sini ve ya daha azını pazarlamaya harcıyorsanız, muhtemelen bir nedeni vardır. Çünkü pek çok işletme sahibi, profesyonel koç, eğitmen gibiyseniz –insanlara satış- fikrinden nefret ediyorsunuz. Mantıklı. Başkalarını rahatsız etmeyi sevmiyoruz.

Onların zamanını boşa harcayıp harcamadığımızdan emin değiliz. Ve en ama en önemlisi asla reddedilmek istemiyoruz. Hatta reddedilmekten nefret ediyoruz. Bu da çok doğal bir tepki!

“PUSULA Ticaret ve Pazarlama” eğitimini bu kadar güçlü yapan da budur. Kendinizi, işinizi, ürün ya da hizmetinizi nasıl pazarlayacağınızı öğrenirseniz bir daha asla satmak zorunda kalmazsınız!

Peki nasıl? Çok basit. Pazarlama sisteminizi, ürün ya da hizmetinizi gerçekten isteyen ve bunlara ihtiyaç duyan kişilere yönelik kurguladığınızda para kazanmak kolay hale gelir.

Artık potansiyel müşterilerinizi satın almaları için ikna etmek, dır dır yemek ve ya yalvarmak zorunda kalmayacaksınız!!!