Korkuyu olması gereken yere koyun

Korkuyu olması gereken yere koyun

Bir çok yazımda bizim hayatı iki kişilik üzerinde yaşadığımızı, gerçek sen ve sahte sen olarak ayırdığımızda kendimizle ilgili daha net bilgi sahibi olabileceğimizi yazdım. Eğer okumadıysanız bu linkten "Kuantum Biz!" adlı yazıma ulaşabilirsiniz.


Adım adım gidelim. Hayatınızın en üst versiyonunu yaşamak için bir savaşçı kimliğine bürünmeniz gerekiyor. Savaşçıdan kastım; elde etmek istediği için sınır tanımayan bir kişilik. Kolay vazgeçmeyen, pes etmeyen, inatçı, vizyoner bir kimlik...


Gerçek savaşçı yolu aksiyon yoludur. Neden? Burada bir manifesto sürecinden bahsediyor olacağız.

Savaşçının manifestosu


Manifestonun dört aşaması var;


Düşünceler

Duygular

Aksiyonlar

Sonuçlar


Düşüncelerin duyguları tetiklediğini, duyguların aksiyon sürecini etkilediğini ve aksiyon sürecinin de hayatta elde ettiğiniz sonuçları yarattığını aktarmıştım.

Şimdi...


Düşünceler; bu dünyaya geldiğinizden itibaren doldurduğunuz bilinçaltı kalıplarından başka bir şey değil. Hayat tecrübelerinizin bileşkesi. Her biri beyinde nöronlarda saklı. Milyarlarca sinir hücresinden bahsediyoruz. Ve her an nöron yumaklarının tetiklendiğini ve bedende bazı kimyasal tepkimeler yarattığını biliyoruz.


Hani saliseler içerisinde verilen tepkiler var ya. İşte onlar bedeninde artık nasıl davranılması gerektiğini ezberlediği kalıplar. Hem beynin hem de bedenin ezberledikleri. Senkronize hareket ederek minicik bir zaman dilimi içerisinde beraber tepki verirler.


Kısaca şöyle diyebiliriz, düşünceler ve duygular sizin iç dünyanızdır. Biriktirdikleriniz. Yılların getirdiği alışkanlıklar, davranışlar, tepkiler ile doludur. Öyle basit bir kaç olumlama cümlesi ile değişmez. Bilinçaltı tapınağının en kuytu köşelerinde kök salmıştır. Ortadan kaldırmak ya da yerine yenisini koymak kolay değildir ama mümkün müdür? Evet mümkündür.


Korku


Ama düşmanımızı bilmemiz lazım. Eğer biz bir savaşçıysak düşmanımızı çok iyi tanımamız lazım. Bay ve bayanlar karşınızda KORKU!

Korku nedir?


Kendinizi başarılı olarak düşünebilirsiniz ya da başarıyı arzu edebilirsiniz. Hatta "ben çok başarılıyım" diyebilirsiniz. Ama dış dünyada yani realitede başarınız bir "sonuç" olarak yoksa bilin ki başarılı değilsiniz. Sadece başarılı olma düşüncesini barındırıyorsunuz.


Yani "iç dünyanızda" sıkıştınız kaldınız. Çünkü ölçü elde ettiğiniz sonuçlardır. Memnun olduğumuz ya da olmadığımız, hedefimiz olan ya da olmayan.


Sonuçlar dış dünyamızdır. Aksiyon ise iç dünyamızı, dış dünyamıza bağlayan köprüdür.

Aksiyon


Öyleyse aksiyon aşaması çok önemlidir. Gerçek meyveyi görmek istiyorsanız, başarıyı tatmak istiyorsanız, iç dünyanızdan dış dünyanıza başarıyı yaratmak istiyorsanız;


Aksiyon almalısınız.


Peki bir çoğumuzun yaşadığı bir engel var. O da aksiyon almaya başladığımız andan itibaren yaşadığımız KORKULAR. Korku vardır ve hep olmak zorundadır. Korku; iç dünyanızın "savaş ya da kaç" , hayatta kalma mücadelesi için vardır. Alt beyin olarak tanımlanan ( sürüngen beyin ) medulla oblangata, yaşadıklarınızı, her anınızı bir korku filtresinden geçirerek beyine aktarır. Temel görevi aksiyon almak değil, sizi korumaktır.


Örneğin; 41. katta balkona çıktınız. Anında yüreğiniz hoplamaya başlar. Çünkü medulla oblangata hemen beş duyunuzla çevreden bilgiyi aldı. Hayatta kalma temelli işledi, filtreledi ve hemen bedene gerekli kimyasalları, hormonları üretmek üzere aktardı. Beden de yine aynı hızla gerekli tepkiyi vermek adına alarm moduna geçti ve siz hemen geriye çekilmeye başladınız. İşte iç dünyanız ve korku bu şekilde çalışır.


Bu süreçler sebebiyle hayatınızda hep ikilem içerisinde kalıyorsunuz. Bir tarafınız o balkona çıkmak ve rahatlıkla etrafı seyretmek istiyor, bir tarafınız geriye adım atarak kendini korumak istiyor.


Ya da bir kitleye sunum yapacaksınız. 300 kişi sizi bekliyor. Kalbiniz yerinden çıkacak gibi atıyor. Bir çıkmak istiyorsunuz, bir çıkmamak. Bir ikilem, karşıtlık yaşıyorsunuz. Burada bir gerilim, tansiyon, direnç yaşıyorsunuz.


İşte bunun adı KORKU'dur.


Araba sürerken aynı anda hem gaza hem de frene basmak gibidir. Erteleme alışkanlıklarının yegane kaynağıdır.


Korku; hayatınızda elde edeceğiniz başarıların en büyük engelidir.


İşte burada savaşçı kimliği devreye girer. Herkesin içinde aynı mekanizma var. Ülke başkanlarının, şirket sahiplerinin, yüksek mertebelerde görev alanların, futbolcuların, konuşmacıların, yazarların... Herkesin...


Fark şu;


Korkuya rağmen harekete geçerler. İşte bunun adı;

Cesaret


Cesaret; korkuya rağmen harekete, aksiyona geçebilme kabiliyetidir. Zaten korku yoksa savaşçıya neden ihtiyaç var ki! Korku olmazsa cesareti deneyimleyemezsiniz. Korku bir acı beklentisidir. Beklenti... Beklenti nerededir? Gelecekte! O halde cesur adımlar atabilmek için korkuyu anlamalı, yerini bilmeli, korkuya rağmen harekete geçilmeli, acı beklentisinin gelecek temelli olduğuna net bir şekilde idrak edilmelidir.


Ellerinizi yarın kaldırın! Şimdi ellerinizi dün kaldırın! Yapabilir misiniz? Mümkün değil. Aksiyon dünyasında gelecek ya da geçmiş yoktur. Sadece AN! vardır.


Peki korku; geçmiş tecrübeler ya da gelecekte bir acı beklentisi temelli ise, cesur olup aksiyona geçersek ne olur?


Korku ortadan kaybolur. Engel aşılmış olur. Şartlanmış akıl geride bırakılır. Geçmiş tecrübelerinizin, aksiyonlarınızı engellemesi süreci ortadan kalkar. Geriye sadece;


CESUR AKSİYONLARINIZ KALIR!


Bu temel bilgi ve idrakiyet ile sürekli aksiyon alırsanız;


HAYATTA HER ŞEYİ YAPABİLİR, İSTEDİĞİNİZ HER ŞEYİ ELDE EDEBİLİRSİNİZ!

Hak Atölyesi" nde başarının sıkı çalışmanın, eğitimin ve sabrın sonucu olduğuna inanıyoruz. Verilen örnekler genel olarak değerlendirilmemeli ve hiçbir zaman sonuç garantisi olmadığı bilinmelidir. Sağlanan bilgiler doğası gereği eğiticidir ve yasal veya finansal tavsiye niteliğinde değildir. Bu web sitesini veya herhangi bir ilgili materyali kullanarak, kendi sonuçlarınızın veya bunların eksikliğinin tüm sorumluluğunu almayı kabul edersiniz. Ekibimiz sizi desteklemek için burada, ancak herhangi bir aksiyona geçmeden veya herhangi bir risk almadan önce her zaman durum tespiti yapmalısınız. Başarı sizin göreviniz, yükümlülüğünüz ve sorumluluğunuzdur.


Risk uyarısı: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, protföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.

Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Risk Warning: Investment information, comments and recommendations contained herein are not within the scope of investment consultancy. Investment consultancy service is provided within the framework of investment consultancy agreement to be signed between brokerage houses, portfolio management companies, non-deposit banks and the customer. The comments and recommendations contained herein are based on the personal opinions of those commenting and recommending. These views may not be suitable for your financial situation and risk and return preferences. Therefore, making an investment decision based solely on the information contained herein may not yield results that meet your expectations.

Erguvan Global Limited | +44 7873 739240 | 71-75 Shelton Street, Covent Garden, London,

United Kingdom, WC2H 9JQ

© Telif Hakkı 2023 | Tüm Hakları Saklıdır.