Henüz bilmiyor olabilirsiniz, ancak iş hayatınızda gerçek bir değişiklik yapmaya geldiğinde, zihniniz kendi en büyük düşmanınızdır.

Bunu kişisel algılamayın. Sadece siz değilsiniz.

Pek çok insan dünyada bir fark yaratmaktan bahsediyor. Sokakta rastgele bir insanı durdursanız ve ona umutlarını, hayallerini sorsanız size yığınlarca yapmak istedikleri önemli şeyleri söyler.

Ama gidebildiği yere kadar. Çoğu insan için bu sadece bir paylaşımdan öte değil. Asla paylaştıkları hayalleri gerçekten yaşayamazlar.

Çoğunluğumuzda böyle… Peki bu neden oluyor?

Tek kelimeyle özetlenebilir… KORKU.

Bu doğru – çoğu insan gibi, hayatınız korku dolu bir yerden akıyor. Kimse bunu duymaktan hoşlanmaz ama gerçek şu: korku sizi istediğiniz şeylere ulaşmaktan alıkoyar.

Şu anda ” bu çok saçma ” ve ya ” bunun doğru olduğunu sanmıyorum ” diye düşünüyor olabilirsiniz. Bilin bakalım kim konuşuyor?: bu konuşan korkunun sesi.

Çoğumuz için korku kılık değiştirir. Kendinize, zihninizin arkasındaki dırdırcı düşüncelerin ” koruyucu ses ” olduğunu söylersiniz. Ama gerçek şu ki bu ses çoğunlukla sizi hedeflerinize ulaşmaktan caydıran korkunun sesidir.

Sonuçta, bu sizin zihninizin görevi: sizi korumak. Çocuğunu okulun ilk günün de gönderirken korkan aşırı korumacı bir anne gibi her korku tehlike, tehdit ya da engel anlamına gelmiyor. Bunun yerine bu “korkutucu” anlar aslında öğrenmemiz, gelişmemiz ve büyümemiz için fırsatlar barındırıyor.

Ve hepsi bu değil. Korkunuzu ” güvenlik ” olarak gizlemek, zihninizin kafanızı karıştırmasının tek yolu değildir. Çoğumuz zihnimizin bize söylediklerini gerçeklik olarak varsayma hatasını yaparız. Ancak bu her zaman doğru değildir.

Zihniniz dünyanın nasıl çalıştığını bildiğini düşünüyor. Yolunuza çıkan gerçek engeller olmasa bile, neyin mümkün, neyin mümkün olmadığına dair gerçekçi olmayan inançlar oluşturmanıza sebep oluyor. Bazen zihniniz, burnunuzun önündeki fırsatları göremeyecek kadar sizi kör edebilir.

Bu yüzden, eğer kendi zihninizin kurbanı olarak kalırsanız asla tam potansiyelinize ulaşamayacak, gerçekten mutlu olamayacak, gerçek güçle yaşayamayacak ve olmak istediğiniz kadar başarılı olamayacaksınız.

Zihnimizin bizimle nasıl uğraştığını, neler yapabileceğini görmek gerçekten üzücü… Korku, şüphe ve endişeler bize neler yapıyor… Ruhumuzu kaybetmek bize neler yapıyor…

Bizi başarımızdan mahrum ediyor. Özgüvenimizi yok ediyor. Neşemizi, sevincimizi, hayat enerjimizi çalıyor.

Ama aynı zamanda kendi zihnin hariç, hayatta seni durduracak hiçbir şey ve kimse yok.

Peki o zaman ÇÖZÜM NEDİR?

Aslında cevap oldukça basit…